10 Ekim 2015 Cumartesi

Ankara Katliamı Üzerine Analiz - Harun Yoldaş

Ankara Katliamı

Bu sabah Türkiye, bir katliam ile uyandı. Bir çok kuruluş'un içerisinde yer aldığı "barış, emek ve demokrasi mitingi" ard arda patlayan bombalarla sarsıldı. Türkiye'nin ve Dünya'nın gündemine oturmuş durumdadır.

Erdoğan'ın eliyle yapıldığı açıkça belli olan bu katliam, Bonapartist diktatörlüğünün göstergesi konumundadır.  Burjuvazi, seçim sürecine yaklaştıkça var olan şiddetini arttırmaya devam edecek. Ve Suriyede ki bölgesel sorunda AKP iktidarını zora sokan bir duruma götürüyor. Emperyalizm, Türkiye'de istikrarı istediğini ve şartlar ne olursa olsun, bölgesel sorun yaşamamak adına Türkiye'yi elinden çıkartmak istemiyor. Çünkü Rusya'nın atakları ABD emperyalizmini çok fazla zora sokmuş, ve olası bir istikrarsızlığın açacağı yaraların büyük olduğunu bilmekte. O yüzden olası bir istikrarsızlık durumuna karşı Türk ve yabancı sermayenin Türkiye'de gerçekleştirdiği katliamlarla karşı karşıya kalıyoruz.

1-Savaş Sürecini yaratan etmenler nelerdir ? 

Savaş sürecini başlatan etmen Suruç Katliamı sonrası, PKK'nin silahlı eylemleri olmuş gibi gösterilse de savaş sürecini asıl başlatan etmen, AKP burjuvazisinin dışarıda sıkışması ve kendisini içte rahatlatma çabalarından başka bir şey değildir. Dışarı da siyaset üretemeyip, kendisini var edemeyen AKP burjuvazisi, bu durumu içeriye yansıtmamak adına kendisine muhalefet olarak gören ve milliyetçi-şoven kitleleri arkasına alıp var olan başarısızlığını sönümlendirmek adına, Kürt Hareketi'ne karşı bir savaş başlatmıştır. 

2-Kobane, Suruç, Diyarbakır, 7 Haziran ve Ankara Katliamı burjuvazi için neyi temsil etmektedir ? 

Kobane olaylarında T.C'nin Kobane'ye yardım göndermemesi ile başlayan süreç, bizleri 6-8 ekim olaylarına götürmüş ve T.C'nin dışarıda ki politikalarında ki ısrarını gözler önüne sermiştir. Dışarı'da sıkışan AKP, hareketlenen dinamizmi bitirmek adına, çok şiddetli hareketler içerisinde girmiş ve OHAL durumunu böylece başlatmıştır. Suruç katliamı ise, seçimlerde zora giren AKP'nin son çırpınışlarını temsil etmekteydi. Dışarıda sorun yaşayan AKP burjuvazisi bu sorunu içeride atlatabilmek ve HDP'yi baraj altında bırakmak adına böylesi bir pratiğe girdi. Aynı durum Diyarbakır Mitinginde de yaşanmış oldu. Kobane ve Suriye de ki politikalarının açmaza düşmesi Burjuvazinin kendi iç çelişkilerini yaratmasına sebep oldu. Bu iç çelişkileri, 7 haziran seçimleri sonrasında koalisyona oturamayan burjuva partileri içerisinde net bir şekilde görmüş olduk. Burjuvazinin iç çelişkileri ve açmazları, 7 haziran sonu koalisyonu zora sokmuş, ve dış politikayı da büyük etkisi altına almış oldu. Bu dış politikada ki açmaz istikrarın oluşmaması ve Rusya'nın müdahalesiyle iyicene çözülemeyen bir sorunu ortaya çıkarmıştır. Ankara Katliamı'da dış politika da zora giren AKP iktidarını içte rahatlatmak için uyguladığı bir pratiktir.

3-HDP ve KCK'nin açmazları

HDP'nin var olan pratiği, AKP iktidarını karşısına alabilecek ve muhalefet oluşturup onun tahtını zora sokabilecek bir duruma işaret etmemektedir. HDP, barış diye naralar attıkça devlet şiddet gösteriyor. Ve hiçbir şekilde barışa inanmadıklarını, istemediklerini açık açık gösteriyor. Bu kırılmayı da İŞİD ve Kürt hareketi mücadelesinde ki OrtaDoğu'da ki iktidar ilişkileri belirlemiştir. Kürt hareketinin böylesi bir dinamizme ve mücadelesine karşı AKP iktidarı kendi tahtını zora sokmamak adına, Kürt hareketini karşısına almış ve parlamenter düzeyde doğrudan HDP'ye yüklenmiştir. 
HDP'nin 7 haziran sonrası hiçbir politika geliştiremeyerek, sürekli kendini tekrarlaması ve Orta Doğu'da ki iktidar ilişkilerini iyi analiz edemeyerek salt savaş gücü açısından kendisini var etmesi orada bir politika üretememesi kendi sonunu hazırlayan bir sürece sokmuştur. HDP, sağa kaydıkça daha fazla yalpalama yaşamaktadır.
HDP, Kürt halkını da arkasına alarak, PKK-KCK ile olan atışmalarında bir zafer kazanmış görünmekte. Suruç olayları sonrası PKK'nin doğrudan öz-yönetim ilanları ve öz-pratikleri HDP'yi de bir o kadar zora sokmuş, o yüzden geri çekilin çağrısı yaparak, PKK'yi ateşkes ilan etmeye zorunlu bırakmıştır. KCK, Orta Doğu'da ki iktidar ilişkilerinin bilincinde olarak, ve son bir kaç günce önce Duran Kalkan'ın Rusya'ya karşı geliştirdiği eleştirilerle, ABD ile olan anlaşmasının devam ettiğini göstermektedir.
AKP'nin Orta Doğuda ki istikrar ihtiyacı ABD emperyalizmiyle olan münazaralarının bir sonucudur. ABD'nin doğrudan Türkiye'ye bölgede ihtiyacı vardır ve bu istikrarı riske atmamak adına her türlü vahşeti AKP - özerk yapısı içerisinde ya da destekli bir şekilde yapmıştır.

Ankara Katliamı işçi sınıfına ve devrimcilere görevler düşürmektedir;

1-Devrimcilerin sokağı hareketlendirmesi ve her alanda eylemler yapması gerekmektedir.

2- Öz-yönetimlerin ve öz-pratik alanlarının harekete geçmesi ve devletin var olan istikrar savaşına bir darbe indirilmesi gerekmektedir.

3-Başta Disk ve Kesk olmak üzere sendikaların süresiz genel greve girişmesi önem teşkil etmektedir.

4-Parlamenter sistem boykot edilerek, büyük bir boykot kampanyasının başlatılması, ve parlamenter sistemin çöpe atılıp, sokakların ve fabrikaların hareketlendirilmesi için tüm güçlerin bir araya gelmesi gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Manşet